Midterm Haftası Ardından Kültür Sanat AktiviteleriMidtermler dolayısıyla hepimiz çok yoğun ve Ankara’nın hava şartları dolayısıyla soğuk günler geçirdik. Hazır sınavlarımız bitmişken bu dönem aktivitelerine de hemen bir bakalım istedik. Sürekli ev ve okul arasında geçen günlere SON! Çünkü çok güzel aktivitelerle karşınızdayız. Yakın zamanda Devlet Tiyatrolarında “Gölge Ustası” oyununa gittik. Size de kısaca bahsetmek isteriz bu oyundan. Gölge Ustası bir aileye giren bir yabancıyla birlikte o aileyi tanıma hikayesi diyebiliriz. Oyunun her saniyesinde biraz daha tanıdığımız anne-kız-erkek çocuk üçlüsünün geçmişine ve bu gününe şahit oluyoruz. Her ne kadar yabancıyı da daha derinden tanımak istesek de bu kısım seyircinin hayal gücüne kalmış. Oyunun tamamı eski bir bodrum katında oturmakta olan ailemizin evinde geçiyor. Bir satranç oyunu gibi başlayan hikaye hamleler ardına gelen hamlelerle seyircide merak uyandırarak ilerliyor. Tabii iyi oyunculuklarda cabası... Bizden bir öneri olarak bir kenarda dursun ama tabii bu ay devlet tiyatrolarında başka oyunlar da var. Bir bakın deriz. Gitmediyseniz bizim daha önce gittiğimiz oyunlarla ilgili yazılarımız da bu blog sayfasında yer almakta. Spoilersız yorum okumak isterseniz linke buyrun (https://ankarakultursanat.weebly.com/blog/ks-tatili-icin-kultur-sanat-activitileri). 14. Ethos Ankara Uluslararası Tiyatro Festivali de 31 Mart’a kadar süren birbirinden güzel oyunlarıyla bizimle. Her ne kadar bizim programlarımız uyuşmadığı için gidemesek de içimizde ukte. Bizim yerimize siz gidin mutlaka. (http://www.ethostiyatrofestivali.org/) Aynı zamanda şu an Ankara 17. Kitap Fuarı ATO Congresium’da bizlerle. Biz de bu hafta bir boşluk bulup gitmeyi iple çekiyoruz. Evde okunacak tonla kitabımız olsa da kitap fuarı gezmek (kitap almasak bile) bizim için bir zevk. Fuar saatleri saat sabah 10.00 ve akşam 20.00 arası. 27 Mart’a kadar sürecek kitap fuarında bir çok yazarla buluşma fırsatı da sizleri bekliyor. Detaylı bilgi için (https://www.ankarakitapfuari.net/)
0 Comments
Kocaman bir dönemi de hep beraber sonlandırıyoruz. Tatil gelmişken nerelere gidebilir, hangi filmleri izleyebilir ya da hangi kitapları okuyabilirim diye düşünüyorsanız tam olarak doğru yerdesiniz. Sizin için tatilin her gününe özel bir program listesi hazırladık. Özellikle tiyatro oyunlarının ağırlıkta olduğu bu program daha önce gittiğimiz ve gitmeyi istediğimiz oyunlardan oluşmakta. Tabii bazı arkadaşlarımız çoktan gitmiş bazılarına. Sonlara doğru arkadaşlarımızın tatil aktivite önerilerinin de olduğu bir kısım var ona da bakmayı ihmal etmeyin.
Sergi
Yüzleşme için son gün 9 OCAK:
Cermodern - "Yüzleşme" Sergisi Daha önce bir yazımızda daha bahsettiğimiz serginin bitmesine sayılı günler kaldı. Yeditepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Bölümü öğrenci ve mezunları tarafından hazırlanmış bu sergi bizlere bu dönemin vedasında eşlik ediyor. Birkaç fotoğrafla da içerisinde görebileceğiniz eserleri aşağıda paylaştık fakat sergide çok daha fazlası var.
TİYATRO OYUN LİSTELERİNİ GÖRMEK İÇİN YANA KAYDIRMAYI UNUTMAYIN!!
12 ve 16 ocak arası kaçırılmaması gereken bazı tiyatro Gösterileri 17 Ocak Kitap Okuma Günü
Deniz’in önerisi
Mark Twain - İnsan Nedir? Bir diyalog ama öyle böyle değil. İnsanın anlam arayışının bir köşesinden davranışlarının nelere göre şekillendiğine kadar birçok şeyi sorgulatan inanılmaz bir başyapıt diyebiliriz bu kitap için. Genç ve yaşlı iki adamın konuşmalarında hem sorulmaya değer sorulara kafa yoracak (“Ben bunu daha önce niye düşünmedim ya da sormadım kendime?” diyebilirsiniz) hem de kendinize dair birçok şeyi yeniden gözden geçirme ‘itkisine’ yenik düşeceksiniz. Bu kitap çok uzun olmamakla birlikte sakin kafayla okunması gereken kitaplardan biri bence. Şimdiden iyi okumalar. Dündar’ın önerisi İkigami Manga Serisi Bir arkadaşımın önerisiyle birlikte tanıştığım bu seri aşırı sürükleyici bir hikayeler dizisi. Benim için manga okumaya başlamama neden olan seri diyebilirim. Hikayeler birbirleriyle ilişkili olmasa bile hepsi bir ana temanın ‘kurbanı’. Eğer mangalara ilginiz yoksa ama macera filmlerini ya da distopik evrenleri seviyorsanız bile bir inceleyin deriz. Tabii ki önerim bu altı kitabın sırasını bozmamak ama herhangi bir kitaptan başlasanız bile keyif alabileceğinize eminim. Tatilde bir solukta altı kitabı da bitirmek mümkün, bir solukta bitiyor zaten ama hiç bitmesin istiyor insan bir yandan da.
Kitap okurken hafif bir müziğin eşlik etmesinden hoşlananlar için:
Kitap okurken dinlemeniz için topladığımız müzik listesi 18-22 Ocak TiyatrolarFilm Gecesi
Patlamış mısırlarınızı hazırlayın!!
FINCH, 2021 ‧ Bilim Kurgu/Dram Birlikte izlediğimiz bu filmi mutlaka izlenmesi gereken filmler listesine bile alabiliriz. Başrolünde Tom Hanks'in oynadığı, bir adam bir robot ve köpeğin hikayesini anlatan bu film bilim kurgu adına gerçekten iyi işlenmiş diyebiliriz. 1 saat 55 dakika süren film; zor şartlar altında hayatta kalmanın, ya da dostunu hayatta tutmak için nasıl fedakarlıklar yapabileceğinin tatlı-sert anlatımıyla birimizin gözlerinin dolmasına bile sebep oldu (Evet, Deniz'in). Umarız siz de filmi izledikten sonra aynı hisleri bizimle paylaşırsınız.
Uzun süredir beklenen ve çıkar çıkmaz büyük kitlelerin ilgisini çeken o film:
Dune: Çöl Gezegeni, 2021 Bilim Kurgu/Macera Görsel efektleri, grafikleri ve usta oyunculukları ile bir sanat harikası denilebilir. Imdb puanı 8,2 olan bu film bazıları için hikaye açısından beklentiyi karşılamasa da filmin sadece serinin ilk kitabının bir kısmı olduğunu dile getirmekte fayda var. Havada kalmışlık hissini yaşayanları bir sonraki filmi iple çekmeye iten film kitabını okuyanlar için olabilecek en detaylı versiyon özellikle eski yapımıyla kıyaslandığında. Dünyanın kaynaklarını fazlasıyla tükettiğimiz bu dönemlerde susuzluğun nasıl bir şey olduğunu da yakından görmüş olduk diyebiliriz. Bir Dönemin Sonu
Dönem sonları hem bir mola hem de yoğun geçen günlerde yapamadığımız aktiviteler için bir fırsat. Hani denir ya her bitiş yeni bir başlangıçtır diye. İşte biz de şu an tam olarak o noktadayız. Sizlerle geçirdiğimiz bu güzel dönemi arkadaşlarımızın tatil önerileri ile bitiriyoruz. Biz yazmaktan çok keyif aldık umarım siz de bizimle aynı tadı alabilmişsinizdir. Aldığımız güzel yorumlar ve destekler için de buradan bir kez daha teşekkür ediyor ve size harika bir tatil diliyoruz. Önümüzdeki dönem görüşmek üzere...
Ülke olarak çok farklı zamanlardan geçtik, geçiyoruz. Peki bu durum kültür-sanat etkinliklerini nasıl etkiliyor? Siz de kültür-sanat adına nasıl farklılıklar yaşandığını merak ediyorsanız yazının devamındaki sayılar sizi şaşırtabilir. Özellikle Ankara’ya ait istatistiklere karşılaştırmalı olarak yer verdiğimiz yazımızda Türkiye’nin genel durumunu da büyük resimden görmek mümkün. O zaman hadi biraz da istatistik.
Yıllar İtibarıyla İllere Göre Sinema VerileriGösterime giren film sayısıKoltuk SayısıSalon SayısıSinema İzleyicisi SayısıSanatın kültürel yanını pas geçmedik, sesli tiyatro ve müzik dağıtımında en sağlam araç olan kasetlerin dünyasında bir yolculuğa çıktık. Ucundan da olsa kaset kültürünü yakalamış bir nesil olarak eskiler için ne anlam ifade ettiğini genç nesillere de aktaralım istedik. Eskisi kadar yaygın olmayan kaset kültürünü kaset koleksiyoncusu Mehmet Koçoğlu ile oturup etraflıca tartıştık. Kendisi, birçok antik eşyanın ve ikinci el ürünün satıldığı, isli sokaklarında nostalji kokladığınız Ulus İtfaiye Meydanı’nda bir dükkana sahip. Artık pek tercih edilmese de bu sokaklar tarihi ve kültürel açıdan oldukça önemli. Mehmet Amca da bu meydanda yıllarını plak ve kaset satarak geçirmiş, artık İtfaiye Meydanı’nda kaset denilince akla gelen isim haline gelmiş emektar bir koleksiyoncu ve esnaf. Bir gün sizin de yolunuz düşerse bu tatlı kaset dükkanına, Mehmet Amca’ya bizden de selam söyleyin. İtfaiye Meydanıİtfaiye Meydanı ya da diğer ismiyle Hergele Meydanı, Ankara’nın Ulus semtinde bulunur. İtfaiye Meydanı Ankara’nın önemli bir ticari ve sosyal merkezidir. Çoğunlukla ikinci el ürünlerin ve antikaların satıldığı dükkânlara ev sahipliği yapan meydan, Osmanlı döneminde de ticaret alanı olarak kullanıldı. 1920’lerin sonlarına doğru sosyal aktivitelerin artmasıyla İtfaiye Meydanı Ankara’nın sosyal mekânlarından biri haline geldi.10 1940’lı senelerin ortalarında Ulus’un Ankaralılar için alışveriş mekânı haline gelmesiyle İtfaiye Meydanı tekrardan ticaretin önde olduğu bir yer halini aldı. Nasıl Gidilir?185-7, 195-1, 419-5, 437, 530-5 numaralı otobüsleri ya da Sıhhiye ve Ulus metrosunu kullanarak İtfaiye meydanına ulaşabilirsiniz .
Fotoğraf Sahibi: Almanya'nın Türkiye'deki Dış Temsilcilikleri Bu sefer de sanatçı Joseph Beuys’un 100. yaşına özel olarak hazırlanmış bir sergiyle karşınızdayız. Almanya Büyükelçiliğinde gerçekleşen “Joseph’in Bahçesinde İyileşme” adlı bu sergi sadece davet edilenler tarafından görülebildiği için size bol fotoğraflı bir turla sergiyi gezme imkanı sağlamaya çalıştık. 26 Ekim - 4 Kasım 2021 tarihleri arasında yer alan serginin küratörü Andreas Treske aynı zamanda Bilkent'te İletişim Tasarım Bölümü Başkanı. Bizi bu sergiye davet eden sayın hocamızın bu sergide bir de enstalasyonu bulunuyor. Kendisinin de Joseph Beuys gibi Alman kökenli bir sanatçı olması onu bu sergide yer almaya iten şeylerden biri olsa gerek. Serginin diğer sanatçıları ise Müge İrem Beyazıt, Ekin Ünal, Elif Gözde Korkmaz, Hayri Şengün ve Aras Özgün. Eserlerini Beuys'tan esinlenerek bize aktaran sanatçılarımızı da bir kez daha buradan tebrik ediyor ve başarılarının devamını diliyoruz. Tabii ki bu serginin odak noktası olan ünlü Alman sanatçıdan ve onun ilham kaynaklarından bahsetmeden geçmek olmaz. Doğa, çevre ve hayvanlarla ilgilenen Joseph Beuys sanatı bir şifa aracı olarak nitelendiriyor ve sanatında birçok şamanist motife yer veriyor. Bu nedenle onu anmak için düzenlenen bu sergide sanatçıların, Beuys’un da kullandığı ağaçlar, taşlar, yağ ve keçe gibi malzemeleri sıkça kullandıklarına şahit olabilirsiniz. Hazırsanız bu büyüleyici bahçenin ilham aldığı hikayeyi anlatmakla başlayalım. Bize sergi gezimizde sanatçılardan Müge İrem Beyazıt ve Ekin Ünal eşlik etti. Joseph Beuys’un hikayesini de onlardan öğrendik. Beuys’un anlattığına göre, sanatçı İkinci Dünya Savaşı’nda uçağı Kırım’a düştüğü için çok ağır yaralanmış ve soğuk havanın da etkisiyle donmak üzere haldeyken Tatarlar tarafından bulunmuş. Yağ ve keçelere sarılarak ısıtılmış ve iyileştirilmiş olduğu için hayatını onu kurtaran şeylere adamayı ve insanlara şifanın doğada ve sanatta olduğunu anlatmayı kendine görev edinmiş. Sanatçı Tatarların kültüründen de esinlenerek eserlerinde şaman figürleri kullanmış ve Tatarları bu şekilde kutsamış, bu kurtuluş ve yeniden diriliş hikayesini ilahileştirmiş. Gelin görün ki sonradan Beuys’un hikayesinin gerçek olmadığı anlaşılıyor. Bunu da sanatçı sonradan yaratılmış hikayeler olsalar bile bu hikayelerin önemli etkilere sahip olması olarak açıklıyor ve herkesin farklı hikayelerden ya da yollardan da olsa sanatçı olabileceğini vurguluyor. Her ne kadar biraz hayal kırıklığına uğrasak da bu eşsiz deneyimin hafif burukluğuyla Almanya Büyükelçiliğinden ayrılıyoruz. Küratör: Andreas Treske “Beuys’un sanata bakışı, hayat, yaşam, düşünce, tasavvuf, davranış, eylem ve doğa gibi öğelerden oluşuyor.” Fotoğraf Ankara Sanat Patikasına aittir Sergiyle alakalı daha fazla bilgi için Ankara Sanat Patikası'nın hazırlamış olduğu videoyu izleyebilirsiniz. Aşağıdaki butondan web sitelerine ulaşabilirsiniz. Bir sonraki blog yazısına kadar
|
Fotoğraf sahibi: Deniz Dide Ceşkun | Ulus’ta bulunan Küçük Tiyatro’nun tarihi çok eskilere dayanıyor. 1937 yılından itibaren 10 yıl boyunca konservatuar öğrencileri tarafından sahip çıkılan ve zorluklara rağmen 1947 yılında açılması sağlanan tiyatro şu anda hala devlet tiyatrosuna bağlı olarak oyunlarıyla seyircilerini ağırlıyor. Ulus Metro Durağı’na çok yakın olan bu tiyatroya aynı zamanda dolmuş ve otobüslerle ulaşmak mümkün. |
Fotoğraf sahibi: Dündar Demirtaş
Fotoğraf sahibi: Deniz Dide Coşkun | Ankara Kalesi, Anadolu Medeniyetler Müzesi ve Rahmi Koç Müzesi’nin de yer aldığı müzeler adasının bir parçası olan Erimtan Arkeoloji ve Sanat Müzesi 2015 yılında Yüksel Erimtan tarafından oluşturulmuş arkeolojik eser koleksiyonu ile kapılarını açmıştır. Çağdaş müze anlayışına sahip yerleşim düzeniyle ilgi çeken bu yer aynı zamanda birçok sergi, etkinlik, konser ve eğitime de ev sahipliği yapıyor. İçerisinde Hitit, Urartu, Roma ve Bizans kalıntılarının bulunduğu koleksiyonda bir diğer benzerinin sadece Louvre Müzesi’nde bulunabileceği nadide parçalar da bulunuyor. |
Fotoğraf Erimtan müzesinin websitesinden alınmıştr
Fotoğraf sahibi: Deniz Dide Coşkun
Fotoğraf sahibi: Deniz Dide Coşkun
Fotoğraf sahibi: Dündar Demirtaş
Fotoğraf Cernmodern'in websitesinden alınmıştır
Fotoğraf sahibi: Dündar Demirtaş | Her ne kadar Cermodern bir sanat merkezi olarak 2010 yılında faaliyete geçmiş olsa da bulunduğu binaların geçmişi 1926-1927 yıllarına dayanır. İlk olarak bir lokomotif tamir atölyesi olarak açılsa da zamanla çekme (cer) motorların yerini buharlı sistemler aldıkça önemini yitirmiş ve terk edilmiştir. Bu harabelerin Çağdaş Sanat Merkezi’ne çevrilmesine 1995’te karar verilse de bu ancak 2010 yılında gerçekleştirilebilmiştir. İsmini cer atölyelerinden alan Cermodern; sergi, konser, açıkhava film gösterimleri, seminer ve daha birçok kültür sanat etkinliğine dört kolla sarılmış çok değerli bir mekan. Misafirlerinin kültür ve sanatla buluşması, insanların hayatına dokunması, ve mümkün olduğunca fazla insana hizmet edebilmesi için bu kadar uğraşan başka bir yer görmedik diyebiliriz. |
Fotoğraf sahibi: Dündar Demirtaş
Fotoğraf sahibi: Dündar Demirtaş
Fotoğraf sahibi: Dündar Demirtaş
Fotoğraf sahibi: Deniz Dide Coşkun | Geçtiğimiz ay kitap fuarına ev sahipliği yapan Congresium’dan bahsetmesek olmaz. 2010 yılından beri hizmet veren 80.000 metrekarelik alanıyla binlerce insana kucak açan bu yer mimarisiyle de insanları büyülemeye devam ediyor. 10.000 metrekarelik fuar alanıysa 22-31 Ekim’de sabah 10’dan akşam 8’e kadar kitapseverleri ağırlıyor. |
Fotoğraf sahibi: Dündar Demirtaş
Fotoğraf sahibi: Dündar Demirtaş